4 Eylül 2010 Cumartesi

2010 Yılının Geleneksel domatesleri




Bu sene, 2009'da aklıma koyduğumu yaptım: 1- Hiç F1 tohum kullanmadım domateslerde, kullanmayı planladığım domates tohumlarının verimini bilemediğim halde 2- Hiç bir kimyasal veya zehir kullanmadım, sadece Organik mücadele yöntemlerini tercih edip kullandım. 3- Bir adedi geleneksel Kayseri Pembe domatesi olmak üzere, diğerleri Amerikadan getirttiğim geleneksel(heirloom)+sertifiye organik tohumları kullandım.

6 çeşit domates tohumu getirtmiştim yurt dışından: 1- Black Krim(Siyah domates) 2- Mexican midget(Çok lezzetli Çeri domates) 3- Aunt Ruby's Green(İri Yeşil domates, hayatına yeşil başlayıp, yeşi bitiriyor, çok lezzetli) 4- Dr. Wyche's Yellow (sarı domates, iri) 5- Cherokee Purple (Dolgun, 300-350 gr'lık meyveleri ve çok ince bir kabuğu olan lezzetli Mor domates) 6- Tony Martino's Roma (salça yapımında kullanılan küçük boyda lezzetli bir etli domates .

İkinci resim üstten alta: Dr Wyche's Yellow, Cherokee Purple, Kayseri Pembesi, Tony Martino's Roma.

Bahçem 35 adet domates fidesine müsait olduğundan, yetecek kadar fide(yaklaşık 2-2.5 misli) yetiştirdim.

Fide yetiştirmek çok dertli: Hayli zor büyüdüler, hayli nazlı olduklarını söyleyebilirim. Geçen sene, sadece Kayseri pembesi için uğraşıp başarılı olamamıştım, iki denemeyi çökerten'e teslim etmiştim, bu üçüncü denememde hepsi zorladı beni, yurt dışından getirttiğim tohumlar da dahil.

Dişarıya alma zamanı geldiğinde, 3 hafta süren bir rüzgar karşıladı onları. Tam 3 hafta, solmadan durdular ama 1 santim dahi büyümediler.

Sonra, yine nazlı, derken, önce çiçek, sonra döl. Yoğun bir meyve döktüler, daha sonrasında üzerlerinde yine yoğun döl ve çiçek var iken kuruma(yaprak ve çiçek).. Neyse ki kuruma, mevcut iri meyveleri etkilemedi, ama yeni çiçek maalesef olamadı, 1 ay devamlı kurudular..

Nihayeti: Her sene yaklaşık 100-110 kilo kadar kaynatılmış domates ezmesi yaparken, bu sene 70 kiloyu anca bulabildim.. Eh ne yapalım, arkadaşlarım biraz daha az ile idare ederler artık..

Rekor, 725 gram ile Yeşil domatesin. Sarı domates de 625 Gram oldu en fazla.

Bir sonraki yazımda, hangi organik yöntemleri kullandığımı yazarım..

Sağlıcakla Kalın.

Murat Oğuzsimsaroğlu

31 Temmuz 2009 Cuma




Merhabalar,

Sizlere hem birkaç resim ileteyim, hem de bir bilenlere danışayım anlamında yazıyorum.

1 nolu resim, PDA 001.

Yeşil kurt. Larvaya dönüşmek üzere iken yakaladım. Maalesef organik yöntemler fayda etmiyor imiş(aksini bilen varsa, lütfen söylesin) ille de organik olmak isterseniz, tek tek yakalamak sanırım en etkini çözüm, eğer yeterince vaktiniz varsa, ve fide sayınız az ise..

2 no'lu resim, PDA 002

Kararan domates. Bir süre kararmış halde kalınca, sanırım çürüme ve mantar oluşumu da başlıyor. Yorumu olan bir bilen var mı? (veya bana bunun için şu belgeye bakın diyecek bir üye?)

3 no'lu resim, PDA 003

Altını görmeden önce, üstten bu şekilde görmüş, ve sabah kahvaltısında yemeye niyetlenmiştim.

Damlama sulama:

Çok senelerdir bunun uygulamasını görüyorum akrabalarımda. Kendim de bahçemde yaklaşık 6 senedir uygularım.

Sebzelerde, 2 senedir uyguluyorum, ama tabi ki çok bilinçli değil:

a) Sebzeler deyince, her sebze işin içinde. Patlıcan ile, biber ile, domates, aynı evrelerde, aynı miktar suya ihtiyaç duyuyorlar mı? (Muhtemeldir ki değil)

b) Domatesin, her evrede, örneğin İstanbul ikliminde, günde kaç lt(cc) suya ihtiyacı var?

c) Suyun en iyi abzorbe edilme zamanının, sabah gün doğmadan (buharlaşmann en asgari olduğu zaman) şeklinde ifade ederler, peki ya domates bu suyu ne zaman ister?

Otomatize edilmiş damlama sulama ile, çok hassas litre, zaman ve gün içinde tekrar ayarı yapmak mümkün, keşke ihtiyacı biliyor olsak.. 50 senedir bunu yetiştirenler bile, konuyu bilimsel değil, ampirik olarak yapmaktalar. Var mı bilimsel olarak bilen?

Domates kurdu, domateste kararma ve sulama




Merhabalar,

Sizlere hem birkaç resim ileteyim, hem de bir bilenlere danışayım anlamında yazıyorum. Bir vakit bulunca, bunları blog tarafında kayıt altına alacağım.

1 nolu resim, .

Yeşil kurt. İlaçlama fayda veriyor tabi, ama ilaçlamadan kurtulup gelişmiş, larvaya dönüşmek üzere iken yakaladım. Maalesef organik yöntemler fayda etmiyor imiş(aksini bilen varsa, lütfen söylesin) ille de organik olmak isterseniz, tek tek yakalamk sanırım en etkini çözüm, eğer yeterince vaktiniz varsa, ve fide sayınız az ise.. Deltamethrin bazlı ilaçlar(Dekagard) etkili. Yakaladıktan sonra az bir doz ilaç ile, kısa sürede öldü.


2 no'lu resim.

Kararan domates. Bir süre kararmış halde kalınca, sanırım çürüme ve mantar oluşumu da başlıyor. Yorumu olan bir bilen var mı? (veya bana bunun için şu belgeye bakın diyecek bir üye?)

3 no'lu resim.

Altını görmeden önce, üstten bu şekilde görmüş, ve sabah kahvaltısında yemeye niyetlenmiştim.

Damlama sulama:

Çok senelerdir bunun uygulamasını görüyorum akrabalarımda. Kendim de bahçemde yaklaşık 6 senedir uygularım.

Sebzelerde, 2 senedir uyguluyorum, ama tabi ki çok bilinçli değil:

a) Sebzeler deyince, her sebze işin içinde. Patlıcan ile, biber ile, domates, aynı evrelerde, aynı miktar suya ihtiyaç duyuyorlar mı? (Muhtemeldir ki değil)

b) Domatesin, her evrede, örneğin İstanbul ikliminde, günde kaç lt(cc) suya ihtiyacı var?

c) Suyun en iyi abzorbe edilme zamanının, sabah gün doğmadan (buharlaşmann en asgari olduğu zaman) şeklinde ifade ederler, peki ya domates bu suyu ne zaman ister?

Otomatize edilmiş damlama sulama ile, çok hassas litre, zaman ve gün içinde tekrar ayarı yapmak mümkün, keşke ihtiyacı biliyor olsak.. 50 senedir bunu yetiştirenler bile, konuyu bilimsel değil, ampirik olarak yapmaktalar. Var mı bilimsel olarak bilen?

İkinci yazı için, bu da uzun oldu..

Selamlar.

Murat